Wednesday, July 8, 2015

MANAV İLE KABZIMAL

 




1- HAL KOKUSU





Tabutlar arasındaki mesafeleri ölçmeye adanmış bir hayat
Tabutlar arasında, toprak denizinde bir solucan balığı
Yaşarken nefesi kesilerek hal edilmişlerin durdurduğu dalgalara sırtüstü uzanmış
Toprak göğü seyrederek rüyalar düşlüyor bazen

Bir patates, bir elma, üzerinde sincaplar gezinir bir kök,
Manzara karanlık, manzara kara, manzara alelade, manzara Tabula Rasa
Düşünde bir manav, düşünde bir manav yer meyveleri satıyor
Uyandığında, manav  geceyarısı bir hal yolunda arabasıyla çekçek arasında
Duyuyor bir hal kokusunu işte o an bizimki burnunda

Hayat diyor hayat, benimle işte şimdi hal arasında



2- MANAV İLE KABZIMAL



Manav ile Kabzımal aynı gün doğup aynı gün öldüler, cenazeleri aynı ağaçtan birer tabuta konuldu, farklı evlerden yola çıkan ölmüş bedenleri  karşılıklı camilerde yıkandı, cenaze namazlarını aynı insanlar kıldı, onları iyi bildiler, iyilerdi. Sanayi mahallindeki  mezarlığa  aynı anda, yanyana gömüldüler, akrabalarından ikisi birbirinin ayağına bastı. Birbirlerine haklarını belli belirsiz helal ettiler.Yaşarken, öldüklerinde hep göğe doğru yükseldiklerini gördükleri düşlerinde, ölürken yere, yerin altına doğru çekildiklerini gördüler. Onları yerin altında yalnız yaşayan o adam karşıladı: Mohole !








No comments: